Güney Afrika’da Hristiyan Papaz İslam’a Geçti
Güney Afrika Cumhuriyeti’nde yaklaşık 100 bin üyesi bulunan Corinthian Kilisesinin lideri iken 1500 cemaat üyesiyle geçen yıl Müslüman olan eski papaz İbrahim Richmond, “Biz Allah’ın son peygamberi Hz. Muhammed’den habersizdik ve Kur’an’ı hiç bilmezdik.” dedi.
Güney Afrika‘da 60 milyonluk nüfusun yüzde 80’inden fazlasını Hristiyanlar, yaklaşık yüzde 2’sini ise Müslümanlar oluşturuyor.
Müslümanların büyük çoğunluğunun Asya kökenli olduğu ülkede, Afrika kökenli nüfus içinde Müslümanlara oldukça az rastlanıyor.
Yerli halk Zuluların çoğunlukta yaşadığı KwaZulu-Natal eyaletinde on binlerce mensubu bulunan Corinthian Kilisesinin eski lideri İbrahim Richmond, yaklaşık 1500 cemaat üyesi ile geçen yıl İslam’a geçti.
Richmond, Hristiyan papazı iken İslam’a geçiş hikayesini ve sonrasında yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.
Ay yıldızlı Afrika Kilisesi: Corinthian
Richmond, 1950’lerde kurulan Corinthian Kilisesinin KwaZulu Natal bölgesinde yaklaşık 100 bin kişilik cemaate sahip yerel Afrika Kilisesi olduğunu söyledi.
Bu kilisenin öğretisinin ana akım Hristiyan mezheplerinden farklılık gösterdiğine dikkati çeken Richmond, bu öğretinin tek tanrı inancı taşıdığını, Hz. İsa’yı son peygamber kabul ettiğini, domuz eti yenmediğini ve ibadethanelerinde ayakkabı giyilmediğini belirtti.
Richmond, Corinthian Kilisesinin sembolünün ay yıldız olmasına da değinerek, “Büyükbabam Abdel Müslümanmış. Kilisenin kurucusu babam Johannes Hz. İbrahim’in yolundan giden bir insandı. O babasını hiç görmemiş ama annesinden öğrendiği için kiliseye ay yıldız sembolünü seçmiş.” dedi.
Richmond’ın rüyası
Richmond, İslam’a geçişinin, gördüğü rüyalara dayandığını belirterek, “Bir gece kilisede uyurken rüya gördüm. Bu rüya sadece bir sesten ibaretti, kimseler gözükmüyordu. Rüyadaki ses cemaatimin beyazlar giymesini istiyordu. İkinci gün aynı rüya, aynı ses. Sonraki günün erken saatlerinde yine aynı rüya ama bu sefer ses oldukça agresifti. Aynı gün cemaatimi bu olay hakkında bilgilendirdim. Ne yapacağımı bilmiyordum ama cesaretimi bir şekilde toplayıp rüyam hakkında onlarla konuşabildim.” ifadelerini kullandı.
Cemaat üyelerinin kendisine destek verdiğini dile getiren Richmond, şöyle devam etti:
“Sonra bir gün kilisede düzenlenecek büyük bir tören için hazırlık yaparken, rahiplerimden biri yanıma gelip bazı Müslümanların geldiğini söyledi. Niçin Müslüman amblemi kullandığımızı merak ediyorlarmış. Bu kişiler yanıma geldiklerinde rüyamı hatırladım ve ne giydiklerini gördüm. Anladım ki bunlar rüyada bahsedilen insanlar. Artık rüyam gerçekleşmişti.”
Richmond, bu olayın ardından İslam’ı seçmeye karar verdiğini kaydederek, “Cemaattekiler ‘rüyanın peşinden git, seni sonuna kadar destekliyoruz’ dedi ve o gün yaklaşık 1500 kişinin katıldığı törende benimle şehadet getirdiler.” dedi.
İslam ve apartheid
Ülke nüfusunun yüzde 80’inden fazlasını oluşturan Afrika kökenliler arasında Müslümanların çok seyrek görülmesinin, Güney Afrika tarihindeki ırkçı apartheid rejiminden kaynaklandığını söyleyen Richmond, “Biz Allah’ın son peygamberi Hz. Muhammed’den habersizdik ve Kur’an’ı hiç bilmezdik.” dedi.
Richmond, “Apartheid döneminde Müslüman kardeşlerimizin gelip Zulu ulusundaki Afrikalı kardeşlerine tebliğ etmesine izin verilmezdi. Son peygamber ve İslam hakkında konuşmak için bize gelme şansları çok azdı. Bu onların hatası değildi.” diye konuştu.
Güney Afrikalı Müslümanların, ülkede İslam’ın daha geniş çevrelere tanıtılması konusunda çok iyi işler çıkardığını belirten Richmond, son yıllarda giderek artan sayıda Afrikalının İslam’ı benimsemeye başladığına dikkati çekti.
Richmond’a Türk yardımı
Richmond, Diyanet İşleri Başkanlığının konuğu olarak ziyaret ettiği Türkiye’yi ve gördüğü misafirperverliği unutamadığını ifade ederek, “Türkiye’de insanlar sıcak kalpli ve sevgi dolu.” dedi.
Türkiye merkezli sivil toplum kuruluşu Uluslararası Bilgi ve Algı Derneğinin (BİLAL) Güney Afrika temsilcisi olduğuna da değinen Richmond, İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı ve Türk hayırseverlerin yardımlarıyla gerçekleştirilen iftar programı vesilesiyle Türk kardeşleriyle bir araya gelmekten duyduğu mutluluğu dile getirdi.
İftar programının organizatörlerinden BİLAL’in Genel Başkanı Ömer Lütfi Türkmenoğlu ise İHH işbirliğinde bu program vesilesiyle 600 Zuluca, 2 bin İngilizce Kur’an-ı Kerim dağıtıldığını belirterek, “Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığımızın yeni Müslüman olanlar için İngilizce yayınladığı temel İslami bilgilerin bulunduğu kitapları da teslim edeceğiz. Zaman zaman ramazan için iftar etkinliklerimiz de devam edecek.” ifadelerini kullandı.